15 Temmuz 2011 Cuma

10 Yaş gençleşmek isteyenler?

Günümüzde her ne kadar bazı yöntemlerle gençleştirme haberleri çıksa da bizlerin bunlara  itimat etmemesi gerekir çünkü geçleşme işlemi sandıgımız kadar kolay degildir . Buyrun sizler için yazdıgımız, 10 Yaş gençleşmek ipuçları

Kadın – erkek herkes genç görünmek ister. Biz kadin.ca olarak de bu yazımızda sizi en az 10 yaş genç gösterecek makyaj tüyolarını sunuyoruz.

makyaj5 300x154 Gelin 10 yaş gençleşin

Taze bir cilt için

a. Fondöteni her yere sürmek: +5 yaş

Cildinizi renklendirmek için seçtiğiniz fondöten ya da pudrayı doğru kullanmamanın, sizi yaşlı göstereceğini hiç düşündünüz mü? O halde şimdi dikkat: Ürünü kulaktan burun kanatlarına kadar her yere uygulamak, cildi matlaştırabilir. Bu da sizi olduğunuzdan 5 yaş kadar büyük gösterir. Bunun yerine daha çok burnunuza, yanaklarınıza ve göz çevrenize dokunuşlar yaparak uygulayacağınız fondöten ya da pudrayı hafifçe ve aşırıya kaçmadan sürün.

b. Su bazlı fondöten seçmek: -5 yaş

Su bazlı fondötenler, yüzünüze transparan ve nefes alan bir görüntü verir. Çünkü bu tür ürünler cildinizdeki yansıtıcı pigmentleri harekete geçirir. Bu da size 5 yaş daha genç bir görünüm kazandırır. Bu kadar basit!

c. Allığı kötü uygulamak: +8 yaş

Sizin de çantanızda birden fazla allık var ve birini aniden çıkarıp hiç dikkat etmeden sürüyorsunuz, itiraf edin! Aman dikkat: Toprek rengi allıkları yanak oyuklarına uygulamak, yüze kesinlikle sert ve soğuk bir ifade verir. Bu skaladaki renkleri bu bölgelere uygulamaktan mümkün olduğunca uzak olmakta fayda var, bizden söylemesi.

d. Krem allık kullanmak: -6 yaş

Son dönemde popüler olan krem allıkların yapısı, elmacık kemiklerine hafifçe uygulanınca bunları nefis bir şekilde ortaya çıkarmak için ideal. Tendeki etkisini artırmak, cildi uyandırmak ve taze görüntü sağlamak içinse “mercan” gibi sıcak tonları tercih etmelisiniz. Elmacık kemiklerine yumuşak hareketlerle sürün ve doğallığın keyfini çıkarın.

e. Sonunda doğru tonu bulmak: -4 yaş

Zaman içinde maalesef cildin sarılaşmaya ve soluklaşmaya eğilimi oluyor. Bu, hemen ve anında belli olmaz. Ama durup dururken yanlış bir kapatıcı tonu seçerek de pigmentleri yok etmeye çalışmayın. Cildinize ten renginizden yarım ton açık fondötenle bir parça tazelik keyfi yaşatın. Doğru renk: Bej ve krem. Cildin ışığını yakalayacak şekilde renklendirme yapmayı ihmal etmeyin.

f. Sedef gibi parlamak: +6 yaş

35 yaşından itibaren cilt parlaklığı ortadan kaybolmaya başlar, bunu biliyoruz. Çizgiler arasında kaybolmaya başlayan ışıltınızı yeniden kazanmanız şart. Ama bunun için, parlak ne varsa sürmekten ve bir fener gibi ışıldamaktan kaçının.

g. Fondöteni profesyonle malzemeyle uygulamak: -8 yaş

Fondöteni mutlaka fırçayla uygulayın. Bu, makyaj uzmanlarının tercih ettiği bir hile. Bu teknik, fondöteni abartmadan uygulamayı sağlar. Aynı zamanda sirkğlasyonu aktif hale getirerek cilt üzerindeki leke ve çizgileri daha iyi kapatır. Fırçayla ürünü, doğru ve orantılı biçimde cildinize dağıtarak hepsinin bir yerde toplanmasını engelleyin.

h. Pudra kullanmak: +10 yaş

Kompakt ya da toz halindeki pudralar, yüzünüze doğru gelen ışığı keser. Siz fark bile etmeden gölgeler daha abartılı hale gelir, çizgiler ortaya çıkar. Ayrıca pudranın tanecikleri cildin kuru bölgelerine yapışır. Pudra kullanmak mı? Unutun gitsin!

i. Lekeleri gizlemek: -5 yaş

Bir ya da birçok leke (tabii ki doğum lekeleriniz hariç) tüm makyaj çabasını heba eder. Ne kullanırsanız kullanın, hep aynı yerde sinir bozucu bir halde dururlar. BU lekelerden, onlara parmağınızın ucundaki fondötenle hafifçe vurarak kurtulmayı deneyebilirsiniz. Yani onları tam anlamıyla kamufle edebilirsiniz. Zaten cildin ısısı fondöteni emecektir ve fondöten derine işleyecektir. Böylece stick kapatıcılara nazaran, daha doğal bir sonuç elde etmiş olacaksınız.

j. Çok yoğun gündüz kremi seçmek: +7 yaş

Kuşkusuz ki cildimiz kuruyor ve rahatlamak için nemlendirmeye ihtiyaç duyuyor. Ama yoğun kremleri kullanınca ortaya çıkan farklı ve kaygan dokunun varlığını da göz ardı edemeyiz. Yoğun bir gündüz kremi , cilt üzerindeki tabakanın kaybolmasına sebep olur ve böylece uyguladığınız makyaj da, kremi geçip bir türlü alta işleyemez. Sonuç: Akmış, makyajı kabul etmeyen bir cilt! Ve hatırlatalım, gündüz kremleri çizgileri vurgulayan bir parlaklığa neden olur. Tam konfor için, kremleri sadece gece kullanın.

En popüler makyaj ürünleri

Bayanlar makyaj yapmayı sevdigi kadar makyajda kullandıkları malzemelerinde kaliteli olmasını ister işte kaliteli ve popüler makyak ürünleri ile ilgili bilgiler

Makyaj uygulamasının önemli olduğu kadar, makyaj malzemelerinin kaliteside önemlidir. Cildinizi makyaj ürünlerinin altında havasız bırakmak, ciddi cilt sorunlarına yol açabilir.



Fondötenler
Fondötenler, her deri rengindeki insanda renk farklılıklarını gizlemek ve renk düzensizliklerini örtmek için kullanılmaktadır.
Beyaz ırk için olan fondötenler en az 7-8 tonda olmalıdır.
Kısacası fondöten pigmentli bir nemlendiricidir.
Yüz fondötenleri tüm yüze uygulanır ve uzun süre kullanılır. Bu nedenle derinin tedavisinde önemli rol oynar ancak aynı zamanda en problemli olan yüz kozmetiğidir.
Yüz fondöteni modern bir üründür; 1936 yılında Max Factor tarafından özellikle film endüstrisinde kullanılmak üzere geliştirilmiş ve patenti alınmıştır. Kısa bir süre sonra mükemmel örtücülüğü, kadifemsi görünümü ve yüze istenen rengi verebilmesi nedeniyle popüler olmuştur.

Formülasyon
4 ana fondöten formülü bulunmaktadır: 1)yağ bazlı, 2)su bazlı, 3)yağsız ve 4)susuz veya susuz anhidroz formları.
Yağ bazlı ürünler kuru deriler için üretilmektedir; su bazlı olanları ise her deri tipine uygun olabilir. Yağsız formüller yağlı derilerde kullanılırken susuz (anhidroz) formları çok uzun süre kalıcı olduğundan kamuflaj ve görsel sanatlarda kullanılmaktadır.

Yağ bazlı formüller mineral yağlar veya lanolin alkol gibi yağlarda süspanse edilmiş pigmentler içeren yağdaki su emülsiyonlarıdır. Bitkisel yağlar (hindistan cevizi, susam, aspur (=yalancı safran) (safflower)) ve sentetik esterler (izopropil miristat, oktil palmitat, izopropil palmitat) de katılabilir. Uygulamadan sonra fondötendeki su buharlaşarak yağdaki pigmentin yüzde kalmasını sağlar.
Bu durum özellikle kuru derisi olanlarda istenen nemli deri hissine neden olmaktadır. Tümüyle formülün yağlı fazında hazırlandıklarından yağ bazlılarda fondöten derinin yağı ile karıştıkça renk değiştirmez.

Su bazlı fondötenler pigmentin emülsifiye edildiği az miktarda yağ içeren sudaki yağ emülsiyonudur. Primer emülsifiye edici ajan genellikle trietanolamin gibi bir sabun veya bir noniyonik surfaktandır. Daha az miktarda olan sekonder emülsifiye edici ajan ise genellikle gliseril stearat veya propilen glisil stearattır. Bu popüler fondötenler çok az kuru veya normal deri için uygundur. Pigment yağda bulunduğundan bu türlerde de renk değişikliği gözlenmez. İçerdiği yağ miktarı az olduğu için kullanma süresi daha kısadır. Bu ürünler genellikle şişe içinde satılmaktadır.

Yağsız fondötenlerde hayvani, bitkisel veya mineral yağlar bulunmaz. Silikonlar, dimetikon veya siklometikon gibi diğer yağlı maddeleri içerir. Deride kuru bir hisse neden olduklarından yağlı cildlerde kullanılmaktadır. Silikon nonkomedojenik, nonaknejenik ve hipoallerjiktir. Bu nedenle de çok popüler olmuştur. Bu ürünler de genellikle sıvı olup şişede satılmaktadır.

Yağ kontrollü fondötenler yağsız fondötenlerle karıştırılmamalıdır. Tüm fondötenlerde deri yağını emen kurutucular bulunur. Yağ kontrollülerde ek olarak talk, kaolin, nişasta veya diğer polimerler gibi yüksek miktardaki deri yağını emebilecek ek kurutucular bulunur. Bu kurutucular genellikle dimetikon bazlıdır; ancak bazı formüllere mineral yağlar eklenebilir. Bu nedenle yağ kontrollü fondötenler yağsız demek değildir.

Susuz veya susuz (anhidroz) fondötenler suya dayanıklıdır. Bitkisel yağ, mineral yağ, lanolin alkol ve sentetik esterler yağ fazını oluştururlar. Bunlar krem haline getirebilmek için mumlarla karıştırılabilir.
Fondötene opaklık kazandıracak şekilde pigment miktarı artırılabilir. Renk veren ajanlar titanyum dioksit ile demir oksit bazlıdır, bazen bunlara ek olarak ultramarine blue da eklenebilir. Titanyum dioksit, hem gizleyici hem de örtücü olarak iş görür. Bu ürünler yüzlerinde izleri olan kişilerde bu izleri örtmek için rahatlıkla kullanılabilir.

Yüzey özellikleri
Fondötenler farklı rötuş özellikleri ile yani finiş üretilmektedir: mat, yarı mat, nemli yarı mat ve parlak.
Finiş, bir kozmetiğin yüzey özelliğidir. Mat finiş fondötenler yansıma yapmaz ve genellikle yağsızdır. Bu tür ürünler fondöten uygulandıktan bir süre sonra ciltleri parlamaya başlayan yağlı derili kişiler için uygundur. Yarı mat finişde çok az parlama olur ve genellikle yağsız veya su bazlıdır. Hafif yağlı ve normal deriler için uygundur. Nemli yarı mat fondöten genellikle orta derecede yağ içeriği olan su bazlıdır. Normal ve kuru deriler için uygundur. Parlak fondötenler yağ bazlıdır ve kuru deriler için uygundur. Bu tür fondötenlerin nemlendirici özelliği de bulunmaktadır.

Uygulama
Tercih edilen fondöten mümkün olduğu kadar deri rengine yakın olmalıdır. Ancak bunu saptamak zor olabilir. Örneğin burun ve yanak derisi alın ve çeneye göre daha kırmızımsıdır.
Fondöten alt çene kemiği köşesi derisine uydurulur, çünkü yüz rengi ile çene altı derinin rengi uydurulmalıdır.
Fondötenin rengi, güneş ışığında seçilmelidir; mağazalarda kullanılan yoğun floresan ışığı renk algılamasını bozabilir.

Genel olarak fondöten parmak uçları ile uygulanmalıdır. Birazcık fondöten alına, burna, çeneye ve yanaklara konulmalı ve dudaklarda dahil tüm yüz derisine yayılana kadar dairesel hareketlerle homojen olarak dağıtılmalıdır. Son olarak bir sünger veya pudra ponponu yukarıdan aşağıya doğru hareketlerle gezdirilerek olabilecek herhangi bir çizgi kaybedilmeli ve yüz kıllarının yatırılması sağlanmalıdır.

Fondöten saç çizgisine, tragusa (kulak önüne) ve çene altına yayılırken dikkat edilmelidir. Aynı dikkat göz çevresine de verilmelidir. İstenirse tüm üst göz kapağına da fondöten uygulanabilir.
Daha sonra fondötenin yerleşmesine veya kurumasına zaman tanınmalı ve fondöten hafif dokunmayla çıkabilir olmamalıdır. Ek kapama isteniyorsa ikinci bir tabaka daha uygulanabilir.

Yan reaksiyonlar
Fondötenler ender olarak allerjik veya irritan kontakt dermatite neden olmaktadır. Genellikle bu tür reaksiyonlara fondötenin içinde bulunan koku veya koruyucu maddeler neden olmaktadır.
İrritan kontakt dermatite daha sık rastlanmasının nedeni genellikle bu tür ürünlerin günde 8 saatten daha fazla süre kullanılıyor olmasıdır.
Fondötenler açık veya kapalı olarak leke (patch) şeklinde test edilebilir.
Bazı fondötenlerin üzerinde “hassas derilere uygun” ibaresi bulunmaktadır. bununla ne kastedildiği tam olarak bilinmemektedir. Bu ürünlerin incelenmesi sonucu bu ürünlerde herhangi bir allerji nedeni olabilecek ürün grubunun veya kimyasalın bulunmaması gibi bir durum olmadığı görülmüştür. Ancak bu ürünlerde allantoin gibi deriyi rahatlatan ek maddeler bulunabilmektedir.

PUDRALAR
Pudralar, renk düzensizliklerini örter, yağı kontrol eder, deriye mat bir görünüm verir ve dokunulduğunda pürüzsüzlük kazandırır.
Aslında pudra bir nemlendiriciden sonra kullanılır ve bir tür pudralı fondöten etkisi göstermesi sağlanır.
Pudralı fondötenlerin yerini likit fondötenler almıştır. Ancak deri yağını çok iyi kontrol altına alan kadifemsi bir kapama isteyen kişilerde en iyi sonucu pudralı fondötenler verir.
Kişinin deri tipine uygun bir nemlendirici uygulanır ve kurumasına veya oturmasına zaman tanınır. Daha sonra ışığı geçiren pudra uygulanır.

Formülasyon
Tüm kaplama pudralarda baskın olarak talk (hidrate magnezyum silikat) ve artan miktarlarda kapayıcı pigmentler bulunur. Bu pigmentler opaklıklarına göre sınıflanabilir: titanyum dioksit, kaolin, magnezyum karbonat, magnezyum stearat, çinko stearat, hazırlanmış kireç, çinko oksit, pirinç unu, kireç çökeltisi ve talk.

Genellikle en iyi opasitenin 0,25 mikron büyüklüğünde partiküllerle elde edildiği kabul edilmektedir.
Magnezyum karbonat, aynı zamanda yağ kurutucudur ve pudranın nemlenmesini önleyici ve ek parfümleri absorbe edici olarak da kullanılabilir.
Kaolin (hidrate aluminyum silikat) de yağ ve ter emici olarak kullanılabilir.
Pudralar genellikle tabaka halindedir ve yüze pudra ponponu ile uygulanmaktadır.
Transparan pudralarda da aynı formüller bulunmaktadır, ancak daha az miktarda talk, titanyum dioksit veya çinko oksit bulunmaktadır.

PUDRALAR
Pudralarda genellikle ana pigment olarak demir oksitler kullanılmaktadır, ama ultramarine, krom oksit ve krom hidrat gibi diğer inorganik pigmentler de kullanılabilir.
Transparan pudralar alttaki deriyi daha belirginleştirmek ve fondöten tonlarını vurgulamak için kullanılır. Bu nedenle transparan pudralar uygun renkte fondöten bulamayan kişilere yardımcı olabilir.

Uygulama
Pudralar sıkıştırılmış halde bulunur. Pudra ponponu veya fırça ile uygulanır. Yüze mat bir finiş verirler. Kuru derilerde derinin daha da kurumasına neden olabilirler. Ancak derisi yağlı olan ve dolayısıyla parlayan kişilerde çok yararlı olabilir.
Ters etkiler
Genellikle pudra bu tür reaksiyonlara neden olmamaktadır, ama içindeki kokular problemlere neden olabilir.
Ancak formülündeki kaba partiküller nedeniyle irritan kontakt dermatit görülebilir.
Astması veya vazomotor riniti olan kişilerde pudranın solunması sorunlara neden olabilir.
Pudralarla kapalı veya açık olarak leke testi uygulanabilir.

ALLIKLAR
Yanakların pembemsi rengini artırmak için kullanılır.

Formülasyon
Allık pudralar da pudralar gibi formüle edilmektedir, ancak içine daha canlı renkte pigmentler eklenmiştir. Kapama özelliğinden çok renk istendiğinden içinde fazla miktarda çinko oksit bulunmamaktadır.
Krem allıklar ise susuz (susuz (anhidroz)) fondötenler gibidir ve esterler, mumlar, mineral yağ, titanyum dioksit ve pigmentler içerir.

Uygulama
Doğal bir görünüm için yanak renklerinin uygulamasına gözün hemen altındaki yanağın etli kısmından başlanmalıdır ve gözün dış tarafına doğru sürülmelidir. Böylece çıkık çene kemikleri görünümü elde edilmesi sağlanır.

Ters etkiler
Özellikleri pudralar ile aynıdır. Kapalı veya açık olarak leke test uygulanabilir.

RUJLAR
MÖ 7000 yıllarından yani Sümerlerden beri dudak renkleri kullanılmaktadır. Bu uygulama, Mısırlılardan Suriyelilere, Asurlulara, Perslere, Yunanlara, Romalılara ve günümüz toplumuna aktarılagelmiştir.
Bugünkü ruj 1920′de İngilizcede push-up holder olarak adlandırılan rujların çevrilerek dışarı çıkarıldığı ve tekrar çevrilerek içine sokulabildiği kutular bulunduğunda ortaya çıkmıştır.

Formülasyon
Rujlar farklı konsantrasyonlarda mumların, yağların ve pigmentlerin karışımıdır. Örneğin dudakta uzun süre kalması istenen bir rujda yüksek miktarda mum, az miktarda yağ ve yüksek oranda pigment bulunur. Buna karşın düz ve kremli bir görünüm veren rujda az mum ve fazla yağ bulunur.
Rujlarda kullanılan mumlar genellikle balmumu, doğal balmumu (candelila wax), Brezilya balmumu (carnauba mumu), ozokerit mumu, lanolin mumu, ceresin mumu ve diğer sentetik mumlardır. Genellikle arzulanan erime noktasını elde etmek için bu mumların çeşitli karışımları kullanılmaktadır. Yağ olarak kastor yağı, beyaz mineral yağı, lanolin yağı, hidrojenlenmiş bitkisel yağlar veya oleil alkol kullanılır.
Yağların amacı dudaklara uygulamak için birtabaka oluşturmaktır. Yağlar aynı zamanda pigmentin ürün içinde dağılımı için de gereklidir.

Rujlarda farklı tiplerde renklendiriciler kullanılmaktadır. Bulaşmayan renkler ve ruj kalıcılığı floresan, halojenli floresanlardan ve suda çözünmeyen boyalardan oluşan bromo asitlerinin kullanılması ile elde edilir. Diğer pigmentler ise suda çözünmez boyalar ve yatırma boyalardır. Metalik yatırmalar aluminyum gibi metalik bir maddede yatırılmış veya çökertilmiş çözünmeyen boyalardır. Örneğin FD&C Blue No. 1, aluminyumda çökertilmiş bir azo boyasıdır. (Azo boyaları azobenzen türevleridir, genellikle sarı, kırmızı ve kahverenkli olup asit ya da baz özelliklerine sahiptir). Diğer yatırılmış renkler kalsiyum veya baryum tuzları bazlıdır.

Ters etkiler
Rujlara özgü olan bir dizi içerik, duyarlı kişilerde sorunlara neden olabilir.
Çoğu rujda bulunan kastor yağı, bromo asit boyalarını mükemmel çözebilme yeteneği için kullanılmaktadır; ender olarak allerjik kontakt dermatite neden olmaktadır. 1920lerin ortasındaki belli başlı ruj hassaslaştırıcıları bromo asit boyaları idi. Bunlardan biri eozindir (D&C Red No. 21). Bu yıllarda eozin suda çözünmeyen kırmızı rujlarda kullanılmakta idi. Bu çıkmayan rujlar yeniden piyasada yerlerini almaya başlamıştır.
Rujlar kaçınılmaz bir şekilde ağız içine girdiklerinden rujlardaki renk verici maddelerin güvenilirliği çok önem kazanmıştır. FDA sertifikalı renkleri üç gruba ayırmaktadır: 1)Food, Drug and Cosmetic (FD&C) renkler, 2)Drug & Cosmetic (D&C) renkler ve 3)External drug & Cosmetic renkler. Sadece ilk iki grup rujlarda kullanılabilir.

FAR (EYE SHADOW)
Far, sıkıştırılmış pudra, susuz (anhidroz) krem, emülsiyon ve kalem şeklinde olabilir.
Renk seçeneği çok fazladır, ancak hiçbir zaman katran ürünleri göz çevresinde kullanılmaz.
Sıkıştırılmış pudralar en popüler olanıdır, göz kapağına yumuşak süngerli bir aplikatörün sürülmesi ile uygulanır. Bu farlar genellikle pigmentli talk ve bağlayıcı olarak çinko veya magnezyum stearat içerir. Kaolin ve kireç hem yağ emilimini artırmak hem de kullanım süresini artırmak için kullanılabilir.
Yüzey özellikleri mattan inci parlaklığına hatta metalik parlaklığa kadar değişmektedir.
Kapama etkisini artırmak için pastel mat finişlide titanyum dioksit kullanılmaktadır. Ancak arzulanan incimsi parlaklığı kapayacağı için inci parlaklığındaki farlarda kullanılmaz. İnci parlaklığını sağlamak için bizmut oksiklorit, mika ve balık pulu özü standart kullanılan malzemelerdir. Metalik parlaklık ise bakır, pirinç. aluminyum veya gümüş tozlarının eklenmesi ile elde edilir.

Ters etkiler
Göz kapağı derisi vücudun en ince derisidir ve sıklıkla hem irritan hem de allerjik kontakt dermatit görülebilmektedir. North American Contact Dermatitis Group kozmetik reaksiyonların %12’sinin göz kapaklarında olduğunu belirlemiştir. Ancak bu reaksiyonların %4′ü göz makyajları ile ilgilidir.
Dahası rutin leke testleri ile göz kapağı dermatitinin etyolojisini belirlemek zordur. Bir çok madde eller aracılığı ile gözlere kaçabilir.
Göz makyajının dermatit nedeni olduğu belirlenirse irrtan mı yoksa allerjik kontakt dermatit mi olduğu belirlenmelidir. İrritan kontakt dermatit daha sıklıkla görülmektedir. Genellikle kullanma testi önerilmektedir. Kullanma testinde far göz kapağının kenarına birbirini takip eden 5 gece boyunca sürülür ve daha sonra değerlendirilir.

MASKARA
En sık kullanılan göz kozmetiğidir. Çoğu tarihi uygarlıklardaki kadınların kullandığı orijinal maskara, antimon trisülfit bazlı kömürdür.
Modern maskaranın amacı kirpikleri koyulaştırmak, uzatmak ve kalınlaştırmaktır.

Formülasyon
Maskara bulaşmasına, tahrişe ve zehirlenmeye neden olmadan kolay ve düzgün uygulanabilmelidir. US Food, Drug and Cosmetic Act kirpikler için katran renklerinin kullanımını yasaklamıştır. Bu nedenle maskara renklendiricileri bitkisel renklerden veya inorganik pigmentlerden ve yatırma renklerden seçilmelidir.

Kullanılan renklerden demir oksit siyah, ultramarine blue navy ve amber veya burnt sienna veya sentetik kahve oksiti kahverengi için kullanılır.
Likit maskara en popüler olanıdır. Likit maskaralar su bazlı, solvent bazlı ve su/solvent hibrit karışımlar olarak sınıflandırılabilir. Bu ürünler, yuvarlak bir fırçanın tüpün ağzındaki ufak bir delikten kendiliğinden sıyrılarak ve böylece belli miktarda ürünün fırçadan uzaklaştırılmasını sağlayan otomatik maskara tüplü olduklarından kendine özgüdür.

Su bazlı maskaralar, mumlardan (balmumu, Brezilya mumu, sentetik mumlar), pigmentler (demir oksitler, krom oksitler, ultramarine blue, kızıl (carmine), titanyum dioksit) ve suda çözünmüş reçineden oluştuğu için böyle anılmaktadır. Suda yağ emülsiyonu olarak sınıflandırılır. Su buharlaşarak kirpikleri koyulaştıran ve kalınlaşan bir ürün ortaya çıkar. Ürün suda çözünür olduğundan çıkarılması kolaydır ancak terleme veya gözyaşı ile bulaşabilir. Bazı su bazlı maskalar fazla miktarda mum veya pigmentin kirpiklere tutunmasını artırmak için bir polimer içerdiğinde “suya dayanıklı” olarak etiketlendirilirler.
Su bazlı maskaralar, suda yetişebilen bakterilerce kolaylıkla kontamine olabilirler. Bu nedenle genellikle parabenler gibi koruyucular içermelidir. Bu nedenle de parabene duyarlı kişilerde allerjik reaksiyonlara neden olabilir. Buna rağmen su bazlı maskalar en az tahriş edici maskara türleridir.
Solvent bazlı maskaralar pigmentlerin ve mumların eklendiği petrol damıtımı ürünlerden oluşurlar. Bu nedenle de suya dayanıklıdır. Terleme ve gözyaşı ile bulaşmaz ancak çıkarılabilmesi için yağ bazlı bir temizleme losyonuna veya kremine ihtiyaç duyulur. Ürün yeteri kadar çıkarılmadığında kirpiklerde artıklar kalabilir. Bu maskaraların daha uzun kuruma süresine gereksinimleri olduğundan uyguladıktan hemen sonra bulaşmasından korunmak gerekir.

Solvent bazlı maskaralara da koruyucular eklenir, ancak petrol bazlı solvent antibakteriyel olduğundan mikrop bulaşması çok büyük bir problem olmamaktadır. Bazı ürünlerde talk veya kaolin kirpik kalınlaşmasını artırmak ve naylon veya rayon lifleri de kirpikleri uzatmak amacıyla eklenebilir. Solvent bazlı maskaralar gözleri tahriş edebilir. Bazı maskaralar ya suda yağ ya da yağda su emülsiyonu oluşturacak şekilde hem solvent bazlı hem de su bazlı sistemleri içerebilir. Buradaki amaç su bazlı maskaralar gibi kısa zamanda kuruyarak kalınlaşan ve aynı zamanda solvent bazlı maskaralar gibi suya dayanıklı bir ürün elde etmektir.

Ters etkiler
Modern likit maskaralarda applikatör kullanımlar arasında tüpün içine sokulu tutulduğu için maskaraya bakteri bulaşması için birçok fırsat doğmaktadır.
En korkulanı özellikle Pseudomonas aeruginosa ile olan kornea enfeksiyonudur ve görmeyi kalıcı bir şekilde etkileyebilir.
Her ne kadar maskaralarda koruyucular bulunsa bile maskara tüplerini ilk kullanımdan 3 ay sonra atmak ve aynı maskara tüpünü başka kişilerin kullanmamasını sağlamak akıllıca olacaktır.
Tekrarlayan bakteri enfeksiyonları olan kişilerin solvent bazlı maskaraları tercih etmeleri gerekir.
Mantar enfeksiyonları da ender olmasına karşın görülebilir. Mantar enfeksiyonları en çok bağışıklık sistemi baskılanmış veya kontakt lens takanlarda görülmektedir.
Eğer gözyaşı ile maskara konjunktiva kesesine ulaşacak olursa konjunktiva boyanabilir. Bu durum daha çok tarsal konjunktivanın üst sınırında görülür. Genellikle semptom vermeyen bu durumun bir tedavisi bulunmamaktadır.

Haydi bayanlar, bronz makyaja

Hemen bronzlaşmak isteyen bayan veya baylar, sıradaki yazımız sizin için  işte  bronzlaşmak isteyenler için bizden öneriler. Buyrun bronz makyaj hilelerine; ( Bu Hileler ile Nil Karaibrahimgil gibi bronzlaşabilirsiniz)

 

Başlıyoruz …

Tek bir adımda güneşin altın rengini yüzünüze ve vücudunuza taşıyan fondöten ve pudralar, kolayca kalıcı bir bronzluk sağlayan hızlı bronzlaştırıcılar ve son dokunuş için pırıltılı kremler.bronz 224x300 Haydi kızlar, bronz makyaja

En yeni kozmetik ürünleri, bronzluk hayalinizi güneşin zararlı ışınlarına maruz kalmadan da gerçekleştirmeniz için adeta ambalajda sunuyor.

Bronz bir tenin güzelliği tartışılamaz… Hele gün eşlenmeden sonraki birkaç gün, nasıl da cildimiz parlak, yüzümüz canlı, sağlıklı bir görünüm alıyor. Güneşlenmek ve sağlıklı görünüm… Aslında birbiriyle o kadar çelişkili, tezat iki kelimeden bahsediyoruz ki…

Güneşlenme ve bronzlaşma bizi görünürde güzelleştirse de gerçekte bir o kadar da sonradan giderilmesi çok zor zarar veriyor. Güneşin bu zararlı ışınlarından korunmada koruyucu güneş kremlerinin büyük rolü var. Ama pek çok uzman sağlıklı bronzlaşma diye bir şeyin asla söz konusu olamayacağından, zaten bronzlaşmanın, tenin koyulaşmasının bile başlı başına cildin zarar görmesi anlamına geldiğinden söz ediyor. Bu uzmanların anlattıklarına göre, bronzlaşma cildin savunma mekanizmasının harekete geçmesinden başka bir şey değil. Melanin hücreleri, birer perde gibi görev yaparak zararlı ışınları engelliyor, alttaki hassas tabakaları koruyorlar. Bu arada zarar gören hücreler de cildin üst yüzeyine çıkıyorlar. Böylece cildin en üstünde sert, kalın bir deri tabakası oluşuyor. Kurumaya çok müsait bu deriyle cildimiz de olduğundan yaşlı görünebiliyor. Yani bronzlaşmak, hele bunu bir alışkanlık haline getirmek kısa süreli bir güzelliğin arkasından problemli bir cildin ve erken yaşlanmanın söz konusu olması anlamına geliyor. Peki tüm bunlar, bronzlaşmaktan vazgeçip yaz-kış beyaz bir tenle dolaşmamızı mı gerektiriyor? Tabii ki hayır. Neyse ki, yepyeni kozmetik ürünler, sadece birkaç dokunuşla en doğal şekilde bronz bir görünüme kavuşmamızı sağlıyor. Bunların arasında hızlı bronzlaştırıcı kremleri, vücut ve yüz fondötenlerini, pudraları saymak mümkün. Bu yılın sürprizi renkli sprey ve mendiller de tenimizi anında bronzlaştırarak bu işe yepyeni bir boyut getiriyor. Bu ürünlerin en önemli özelliklerinden biri de, tıpkı yüze uygulanır gibi vücudunuza makyaj yapmaya olanak tanıması hatta cilde bronzluk kazandırmanın yanı sıra, bacaklardaki ve sırttaki cilt kusurlarını da kapatmak için kullanılması. Bazı kurallara dikkat ettikten sonra bronzlaştırıcı ürünleri kullanmak ve tıpkı güneşte yanmış gibi doğal bir bronzluk elde etmek zor değil.

Bronz makyajın tarihçesi

Bronz makyajın da bir tarihinin olacağı aklınıza gelir miydi? Belki gelmezdi ama böyle bir şey var. Kozmetik dünyasıyla ilgili kayıtlara baktığınızda, ilk güneş kremini, ilk hızlı bronzluk sağlayan kremi kimin ürettiği görülebiliyor. Bronz tenin moda olması ve kar beyaz tenli kadınların yerini altın teniiierin almasıyla ilk güneş kremi 1935 yılında Ambre Solaire tarafından üretilmiş. Bu kremin formülünde, hindistan cevizi ve zeytinyağıyla vazelin varmış. 1979 yılında Helena Rubinstein “Weekend Bronzer” adı altında, altın renkli ve hızlı bir bronzluk vaat eden ürünü piyasaya sunmuş. 1993 yılında Shiseido’nun bronzluk veren kompakt pudrası bu alanda bir devrim yaratmış ve kadınların en hızlı, en doğal ve zararsız şekilde bronz bir tene sahip olmalarını sağlamış.

Bronz makyaja hazırlık

Her şeyin olduğugibi bu işin de bazı püf noktaları var. Aksi takdirde doğal bir bronzluk yerine parça parça lekeli bir tenle baş başa kalmak işten bile değiy. Öncelikle cilt bronz makyaj için iyice hazırlanmalı. Hazırlık için yapılabilecek en etkili şey peeling. Özellikle hızlı bronzlaştırıcı kullanacaksanız, bir sonraki ölü derilerin atılma evresini geciktireceğiniz için bronzluğunuzun daha uzun dayanmasını sağlayabilirsiniz. Bronzlaştırıcı ürünü temiz ve kuru cildin üzerine, avuç içlerinizle geniş daireler halinde uygulayabilirsiniz.

Altın bir ten

Bronzlaştırıcı fondöten ve pudraların uygulanmasına gelince. Tabii ki en önemli kural temizlenmiş, ölü derilerden arındırılmış ve iyi bir şekilde nemlendirilmiş cilde uygulamak. Bu konuda, dikkat edilmesi gereken diğer önemli bir nokta da, makyajın aydınlık bir yerde, yeterli bir ışık altında yapılması. Farlar, rujlar ve diğer makyaj malzemeler söz konusu olunca tüm makyözler altın pırıltıları içeren farlara parlatıcıların bronz tenle çok iyi gittiği düşüncesini paylaşıyor. Senenin modası su yeşili ve turkuvaz farlarla gözlerinize çarpıcı bir bakış kazandırmanız mümkün.

Vücuda makyaj

Kısa bir zaman öncesine kadar vucudumuzu güneşsiz bronzlaştırmak istediğimizde tercih edebileceğimiz iki seçenek vardı; ya solaryuma girmek ya da otobronzanları kullanmak. Şimdi, vücut için özel fondötenler, pudralar ve renkli spreyler var. Özellikle renkli spreyler, birkaç dakika içinde muhteşem bronz bir vücuda sahip olmanızı sağlıyor.

Makyaj ürünlerinin kullanım süreleri?

İşte size,  eskimiş makyaj ürünleri , kozmetik ürünleri , makyaj ürünleri , makyaj ürünleri markaları , Makyaj bitim siresi , Makyaj bitim zamanı , makyaj son kullanma tarihi ile ilgili bilgiler

Kendimden örnek vermem gerekirse şayet, rujum, yada rimelim, her hangi bir makyaj malzemem bitmeden, kampanyada gördüklerimi alırım, yedekte kalsın derim. Fakat bu ürünlerin kullanım sürelerini düşünmem. Eminim ki benim gibi stok yapan bir çok hemcinsimde vardır.

Sevgili Melek’ler, makyaj ürünlerinin kullanım süreleri ne kadardır? Gelin öğrenelim.

makyaj2 300x225 Makyaj ürünlerinin kullanım süreleri ne kadardır?

Kötü kokuyorsa, rengi değişmişse kozmetik ürünlerinden uzak durun.

Sürekli kullandığınız ruj veya rimel kampanyaya girdiğinde ondan birkaç tane alıp saklamak pek akıllıca bir iş değil. Çünkü her malzemenin belirli dayanma süresi var. Ürün açıldıktan ve kullanılmaya başlandıktan sonra bakteriler, ısı ve ışık ürünün etkisini olumsuz etkileyebilir. Bir krem ne kadar sıvı içerirse, dayanma süresi ve mikroorganizmalara karşı direnci de o kadar düşer. Örneğin yağ oranı yüksek bir krem, sıvı oranı yüksek nemlendirme özelliği olan bir kreme karşın daha dayanıklıdır. Kullanım süresini aşan, çok sıcak ve aydınlık yerde muhafaza edilen makyaj malzemeleri hemen bozulmaya başlar. Bu durumda tek çare; onları çöpe atmak ve yenilerini alıp kullanmaktır. Peki hangi ürünü kullanmaya devam etmeli, hangisini zamanı geldiğinde çöpe atmalı? İşte cevapları;

Ruj

Ömrü 2 – 3 yıldır. Ancak yaz aylarında havanın çok sıcak olması nedeniyle rujların yüzeyinde küçük su kabarcıkları oluşabilir. Bu normaldir. Eğer rujunuz kurumuşsa, dudağınıza sürdükten sonra üzerine parlatıcı sürerek kuruluğu giderebilirsiniz. Çok kuruları çöpe atın.

Fondöten

Açılmadığı sürece 2 – 3 yıl dayanır. Eğer fondöteniniz dibe çökmüş ve üst yüzeyde yağ tabakası oluşmuşsa, biraz sallayarak tekrar eski haline getirebilirsiniz. Fondöten süngeri kullanıyorsanız, bunu her kullanımdan sonra yıkamalı ve özenle saklamalısınız.

Göz kalemi

Likit olanların, tıpkı rimeller gibi içine hava dolabileceğinden ömürleri kısadır. Açılıp uzun süre kullanılmayanların da kuruma tehlikesi var. Kalemlerin ise dayanıklılığı üç yıldır.

Pudra

Tıpkı allıklar gibi uzun ömürlüdür. Ama kompakt pudralar, hava aldıkları süre boyunca kuruma tehlikesiyle karşı karşıyadırlar.

Gözaltı kapatıcıları

1 – 2 yıl dayanır. Fakat kompakt şeklinde olanlar daha çabuk kurur ve bir zaman sonra kullanılamaz hale gelebilir.

Allık

Suya dayanıklı olduğu için uzun müddet kullanılabilir. Fakat aşırı sıcakta kuruyan allıkları derhal çöpe atmalısınız
Far

Dayanıklılık süreleri 1 – 2 yıldır. Bundan sonra farlar kuruyabilir veya çatlayabilir. Zamanı geçen farların en belirgin özelliği ise gözkapaklarında dağılmamasıdır.

Parfüm

Açıldıktan sonra ömrü iki yıldır. En iyisi parfümleri kuru ve serin bir yerde saklamaktır. Güneş ışınlarına maruz kalan parfümlerin kokusu çabuk uçar.

Oje

Hiç açılmadığı sürece ömrü iki yıldır. Ağzı açılan ve uzun zaman kullanılmayan ojeler kalınlaşarak bozulmaya başlar. Ojelerinizin ömrünü uzatmak için, her kullanımdan sonra fırçasını temizlemeli ve ağzını uzun süre açık bırakmamalısınız.

Cilt temizleme ürünü

Uzun süre dayanır. Çünkü içerdikleri maddeler bakteri oluşumunu önleme özelliğine sahiptir. Fakat temizleme mendilleri 1 – 2 yıl içerisinde tüketilmelidir. Alkollü ürünlerin ömrü yaklaşık iki, yağlıların ise bir yıldır. Eğer üründe tortulaşma başlamışsa, kesinlikle kullanmayın.

Nemlendirici krem

Açılmadığı sürece yaklaşık üç yıl dayanır. Açılan ve uzun zaman kullanılmayan malzemelerin üst yüzeyinde yağ tabakası oluşabilir ve kötü kokmaya başlar. Tüp içinde bulunan nemlendirici kremler, havayla temas etmediği için daha uzun ömürlüdür.

Güneş kremi

Asla bir önceki yazdan kalan güneş kreminizi kullanmayın. Çünkü genelde kumsala götürülen ve güneş ışınlarına direkt maruz kalan kremlerin içeriğindeki maddeler bir müddet sonra ısı nedeniyle olumsuz yönde etkilenmeye başlar. Normalde güneş kremlerinin dayanma süresi altı aydır.

Otobronzan

Kullanım ömrü 1 – 2 yıldır. Fakat çok sıcak ortamlarda uzun süre bekletilen ürünlerin içeriğindeki bronzlaştırıcı maddeler kısa zamanda etkilerini kaybedebilir.

Ampüller

Yüksek düzeyde konsantre edilmiş etki maddeleri içeren ürünler açılıp ısı ve ışıkla temas ettikten sonra, ancak 12 saat dayanabilir.

Pastel Express Volume+Lenght Maskara

Bakışlarınıza anlam katmanın ve çarpıcı kılmanın sırrı Pastel Express Volume+Lenght Maskarada gizli arkadaşlarım. Express Volume+Lenght Maskara’nın özel olarak geliştirilmiş formülü, kirpiklerinizi siyahın en yoğun tonuyla boyamanızı sağlayarak bakışlarınızda derin ve dramatik bir etki yaratır. Kirpiklerinde ekstra dolgunluk ve hacim isteyenlerin makyaj çantalarındaki vazgeçilmezler arasına giren bu ürün  , içeriğindeki özel bileşenler sayesinde kirpikleri onarmaya ve beslemeye de yardımcı olur. Yepyeni tasarımlı silikon bazlı esnek fırçasının göz kavisine uygun  yapısı ise en kısa ve en ince kirpikleri bile kolaylıkla yakalayarak uzamasını ve tek tek ayrılarak dışarı doğru kıvrılmasını sağlar.Pastel Pastel Express Volume+Lenght Maskara Çarpıcı Bakışların  Sırrı

Sadece 9.90 TL’ye sahip olabileceğiniz Express Volume+Length Maskara ile bakışlarınızın gücünü keşfedin.

Fiyatıda bence çok cazip melek’lerim.

Porselen Makyaj

Porselen makyajla barbie bebeğe dönüşebileceğinizi ve bunun için yapmanız gerekenlerin çok basit olduğunu biliyor muydunuz? Porselan hakkında aşağıdaki yazımızı okumanızı tavsiye ediyoruz.

Porselen Makyaj Nasıl Yapılır

Porselen makyajda dikkat edilmesi gereken birkaç önemli noktalar var. Her şeyden önce pudra ve fondoteninizin cildinizle olan renk uyumuna önem vermelisiniz. Bu tür ürünler kullanıldığında ciltte dogal bir görünüm meydana gelmezse porselen makyaj amacına ulaşamaz. Cildinizi şeffaf pudrayla makyaja hazır hale getirdikten sonra cilt kusurlarınızı kapatıcınızla örtün. Daha sonra makyajınızın amacına gore ışık vermek istediginiz bolgeleri belirleyin. Gece makyajında ısık elmacık kemıklerının ustunde toplanırken gelin makyajında gelinliğin ve sacın modelıne gore farklılık gosterır.



Sacınızın verecegı golgelerle makyajınızın ısıgı golgelenebilir ya da gelinliğiniz cok sadeyken yuzunuz abartılı bir hal alabilir. bu yuzden size onerım sac provanıza duvakla birlikte gitmeniz ve o anı fotograflayarak makyözünüze bu fotgrafınızı vermeniz. boylelıkle golgelerın nerden geldıgı bılınerek makyaj tamamlanır.dugununuz gunduz ve acık havadaysa makyajınızın mutlaka gun ısıgıyla birebir bir mekanda uygulanması gerekır. spotların fazla oldugu aydınlık mekanlar ıcın yapılacak makyajlarında birebir ısık altında yapılması onemli bir ayrıntıdır. (BKZ: Kalıcı Makyaj)


porselen makyaj Kryolan ürünlerinin kullanımı sart degildir.cıkarması gercekten caba ister.kullanmak için de genelde profesyoneller tercih eder.cunku hata goturmez. fondoteninin ben gündüz kullanımını hiç önermiyorum cünkü cok yogun bir ürün.gelin makyajında düğün eger geceyse onerebilirim cunku ısıkların verdigi gri tonu normal hale dondurebilir.urunun avantajı cok ınce bir pudrayla sabitleyecek olmanız. boylelikle yüzünüzün üstünde pudra tabakası oluşmaz.

Aşağıda porselen makyajın renk çeşitlerini sizler için listeledik.

Hızlı Makyaj Sırları

Planda olmayan, akşam yemeği daveti aldınız, gitmek zorundasınız, bu yemek size terfi olarak geri dönüş yapabilir. Kısaca gitmelisiniz ve harika görünmelisiniz, ben makyaj yapmayı, bazen savaş boyası gibi görürüm, kendimden emin ve güzel görünmek isterim.

cabuk makyaj

İlk adımımız, ten rengimizdedir, kapatıcı sürerim ve tenime iyice yediririm. Büyük fırça ile pudralar ve allık sürerim.

makyaj teknikleri

İkici adım olarak, göz kapaklarımıza göz farı sürelim, eğer koyu renk gözlü iseniz bej ve sedef renklerini kullanabilirsiniz. Açık renk gözlere sahipseniz istediğiniz her rengi kullanabilirsiniz. Gözleriniz küçükse, kirpik diplerine, büyükse göz içine kalem çekelim. Pamuklu çubuk ile dağıtıp gölgelendirelim. Rimel sürelim.(iki kat)

hızlı makyaj teknikleri

Üçüncü adım, dudak kalemi ile dudaklarınızı çerçeveleyiniz(süreceğiniz ruj rengine uygun olmalı)  sonra ruju sürelim, parlatıcı ile son rüküşü yapalım. Evet, makyajımız bitmiştir artık, çantamızı alıp kendimizden emin bir şekilde, savaşa pardon terfimizi almaya gidebiliriz :))

makyaj ve güzellik

Makyaj Çantanızın İçinde Olması

Makyaj çantamın, içi hıncahınç dolmuş, kullanılmayan kalemler, rujlar bir tanede fatura çıktı:))

Bu olayı hepimiz yaşarız, düzenleriz tekrar dolar. Bir masaya boşaltıp düzenlemeliyiz. Olması gerekenler diye düşünüp, fazla doldurmamaya çalışınız. Bence 5 parça makyaj malzemesi size yetecektir. Hem yer kaplamamışta olacaktır, küçük çanta kullandığınızda da rahatlıkla yanınıza alabilirsiniz. Bence rimel olmazsa olmazıdır makyaj çantamızın. Çalışan bir bayansanız, sabah sürdüğünüz, rimel akşama doğru kalmamış olabilir. Gün içinde tazelemek ihtiyacı hissedebilirsiniz.

makyaj çantası

Ruj, soğuk günlerin kurtarıcısı, Aplikatörle uygulanan sıvı rujları tercih ederim, dudağınızın nemini koruması açısından.
Evet, soğuk günlerde yine bir kurtarıcı olan toz pudra, cildinizi pul pul dökülmekten kurtarır, hem de pürüzsüz bir görüntü kazanmanızı sağlar. Olabildiğince kompakt, kremsi ya da süngeri ıslattığında fondöten kıvamına gelen pudraları tercih edebilirseniz daha iyi olur.

Nemlendiricisiz asla olmaz, elimizin altında sürekli olması gereken nemlendirici, cilt tipimize uygun olmasına dikkat ederek alalım.

Çantaya allığı da attığımız zaman. Süper beşlimizi tamamlamış oluruz. Kullandığımız allık kremsi olursa, en azından cildin pul pul dökülmesini önler.Bir çok parfümeride hem allık hem far olan ürünler var, eğer onu alırsanız çok amaçlı olup, zaman zaman hayli işinize yarayacaktır.

13 Temmuz 2011 Çarşamba

Göz Makyajı Nasıl Yapılır

Gözlerimiz yüzün en çok dikkat çeken bölgesidir. Dolayısıyla göz makyajı makyajın tamamlanması açısından son derece önem taşımaktadır. Peki doğru göz makyajı yapmayı ve cildimize uygun renkler seçmeyi ne kadar biliyoruz?  Öncelikle şu bilinmelidir ki makyaj saç ve cilt rengine uygun olarak yapılmalıdır.

Eğer ten renginiz açık ve saçlarınız sarı ise her çeşit renkte far kullanabilirsiniz. Bu da göz makyajı açısından şanslı gruptasınız demektir. Krem rengi, karamel, gri karamel ve kahve rengi sarışın bayanlara yakışacaktır. Öncelikle açık bir renk olarak göz kapağın bitiminden kirpiklerin dibine kadar sürün. Daha sonra göz kapağınızın üstüne kahverengi, bronz tonlarında far kullanın. En son olarak daha koyu bir renkteki farı bakışlarınıza derinlik katması açısından göz kapağının bitiş çizgisine sürün.

Esmerler ise göz makyajında koyu renkte farları rahatça tercih edebilirler. Koyu renkteki farı göz kapağınıza ve kirpiklerinizin dibine kadar yana doğru yayarak sürün.

Kızıllar ise göz makyajında sarışınlara benzer göz makyajı yapabilirler. Karamel, lila, gri gibi tonları tercih edebilirler. Ancak göz ile burun arasındaki bölgeye koyu renkler sürmekten kaçınmalıdırlar.
Evliliğinizin mutluluğunda büyük önem taşıyan cinsel yaşantınıza renk ve can katmak için, yeniliklere hazır olmanız ve alışagelmiş cinsel yaşantınızdan sıyrılmanız gerekmektedir.

Mesela, evliliklerde ne gibi cinsel fanteziler uygulanmalı?
Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği’nin Başkanı Dr. Cem Keçe, monotonlaşan bir seks hayatını renklendirmenin başlıca yolunun cinsel fanteziler kurmak olduğunu dile getiriyor.

Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği Başkanı Dr. Cem Keçe, birçok insanın dert yandığı cinsel sorunların temelinde eğitimsizlik, bilgisizlik ve deneyimsizliğin yattığını söylüyor. Avrupa ülkelerinde cinsel eğitim anaokulunda başlarken, ülkemizde üniversite mezunu gençlerin bile bu konudaki bilgilerinin yeterli olmadığını belirten Keçe, “Cinsel açıdan bilgisizlik ve toplumda yerleşmiş yanlış inanışlar, cinsel sorunların çözümünün önündeki en büyük engellerdir. Bunları aşmak için okulda ve ailede cinsel eğitim şart” diyor. Son dönemde cinsel sorunlar ve tedavi yöntemleri hakkındaki yayınların artması ve internet kullanımının yaygınlaşmasıyla, insanların cinsel sorunlarıyla ilgili tedavi görmeye daha meyilli hale geldiklerini belirten Keçe, ekliyor: Sekste ayıba yer yoktur

Cinsel sorun yaşayan kişi, çaresizliğe ve umutsuzluğa çok çabuk kapılarak, yaşamı kendine ve eşine zindan eder. Oysa; cinsel sorunların tedavisi mümkündür ve sonuçları oldukça başarılıdır. Üstelik tedavi süreci, diğer psikolojik sorunlara göre daha kısa sürüyor. Bu nedenle, bu tür sorunlar yaşayan kişilerin zaman geçirmeden terapiye başvurmaları son derece önemlidir.” Cinsellikte ayıp, yasak ve günah kavramlarına yer olmaması gerektiğini belirten Dr. Cem Keçe; cinselikle sınırları çiftin belirlemesi gerektiğini söylüyor: “Seks konusunda, her iki tarafın da kendilerine göre inanış, tutum ve düşünceleri olabilir. Birinin, cinsellikle ilgili istekleri diğerine garip ya da kötü gelebilir. Doğru olan; kişilerin bazı şeyleri eğer istiyorlarsa yapmalarıdır. Kimse kimseyi zorlamamalı ancak kişi partnerinin isteğine saygı duymalıdır.” Uzun süreli evliliklerde cinselliğin rutine dönüşmesinin normal olduğunu belirten Dr. Keçe, bunu aşmak için yapılabilecekleri şöyle özetliyor.
Tatile çıkın
“Çiftlere, birbirlerinden cinsel açıdan neler istedikleri ve beklediklerini konuşmalarını, yeni şeyler denemelerini, birbirlerine vakit ayırmalarını, cinselliği sadece yatak odasında değil evin farklı bölümlerinde de yaşamalarını öneriyoruz. Birlikte tatillere çıkmalarını, birbirlerinin bedenlerini keşfetmek için masaj ve sevişme ödevleri yapmalarını ve çeşitli fantaziler kurmalarını tavsiye ediyoruz.” Fantazilerin cinsel arzu ve coşkuyu artırmak için kurulan hayaller olduğunu belirten Dr. Keçe, evlilikte ve ilişkilerde fantazilerin önemli bir yeri olduğunu söylüyor ve çiftlere şu tavsiyelerde bulunuyor:
Ev ödevi veriliyor
Fantaziler; kişilerin üzerindeki baskıları azaltır ve daha kolay doyuma ulaşmalarını sağlar. Kişi, reddedilme kaygısı taşımadan, farklı durumları keşfedebilir. Fantaziler; cinsel isteği ve cinsel hazzı artırır. Cinsel yaşantıyı renklendirirek, boşanmaları ve aldatmaları azaltır. Bu nedenle fantaziler, cinsel terapilerde hastalara ev ödevi olarak verilmektedir.

5 Temmuz 2011 Salı

Bayanların ve beylerin çok begenecegi rayban gözlük modellerini özel olarak sizler için sayfamıza taşıdım. En yeni moda rayban gözlük çeşitlerini aşağıdaki resimlerimizden sizlerde kendi zevkinize uygun gözlük modellerini bulabileceğinize eminim.



yeni rayban gözlük modeli, Yeni rayban gözlük modelleri

kahverengi rayban gözlük modeli
rayban gözlük örneği 


siyah çerçeveli rayban gözlük
rayban gözlük modelleri 


siyah ve beyaz çerçeveli rayban gözlük modelleri
rayban gözlük modeli 


en güzel rayban gözlük
rayban bayan gözlük modeli 


ince çerçeveli rayban gözlük örneği
en moda rayban gözlük 


harika görünümlü bayan güneş gözlüğü
2011 rayban gözlük 


rayban gözlük modeli
Blogger tarafından desteklenmektedir.