15 Şubat 2013 Cuma

Aşkım Dağınık Yatağım Merhaba yatağın soğuk tarafı

Aşk'ın 1 günü | merhaba dağınık yatağım, merhaba yatağın soğuk tarafı
Merhaba, bugün yine bir topluma hizmet edeceğim. Bir toplum dedim sanırım, farkettim, hangi topluma hizmet edeceğimi belirlemedim. Her şeyle ben uğraşamam. Ama çok önemli bilgiler vereceğim, bir takım şeyler yazıp bunları sizlere ezberleteceğim. Korkmayın, bu zamana kadar yazımı okuyanlardan ölen olmadı sadece bazısı kötürüm kaldı, bazısı kendini Obama sanıyor, bazıları da çocukluğuna geri döndü daha geri dönecekler. O yüzden kendinizi bana bırakın, yaslanın şöyle bir canlarım :) Konumuz aşk erkeğinin (iğrenç bir isim aşk erkeği, aşk adamı nasıl, hımm evet bir kusup geleceksin sanırım) bir günü olacak. Aşk kadını (işte aşk kadını daha güzel ama hala garip) modelini ise bak sen allahın işine benden 10 saniye önce french oje blogunda yazmış. Tabii önce beni okuyun, önce büyükler! ahh pardon french sen daha mı büyüktün, öyle miydi gerçekten? unuttum asdasda :) öhömm neyse işte benim bir günüm. Kendimle konuşur gibi yazıyorum, delirmedim daha. Ama yakındır, sevinin :)


07:54: merhaba güneş almayan odam, merhaba dağınık yatağım, merhaba yatağın soğuk tarafı. Beş dakika daha uysam ne kadar güzel olacak. Diğer telefonumu açayım gece kapatmıştım kimse aramasın mesaj atmasın diye, bakalım kim aramış. Hıımm neriman, türkan, handan ve nazan mesaj atmış. yeni bir şey yok. hımm bir de İpekcim, gecenin ikisinde seni çok seviyorum yazmış, ben de seni ben de seni ama geç kalacağım sonra cevap veririm. Hangi gömleğimi giysem acaba, mavi çizgili olanı pastanedeki kız çok seviyor, düz beyazı da alt komşunun Ankara'dan gelen yeğeni Melis. Seçmek çok zor...

08:24: (işyerine gelirim). Merhaba Fikret abi (güvenlik) nasılsın aç kapıyı da girelim, simit aldım yer misin. Çayında vardır şimdi senin hadi gel içelim. (hükümete yüklenmeler, maç sohbetleri) sabah sabah açmışsın ferdiyi de. Aç sesini de keyfimizi bulalım abi. Adam çok güzel söylüyor, zaten olmasaydı derdimiz söyler miydi ferdi abimiz... ne güzel bir gün bu böyle, enerji doldum resmen.

10:13: (mesaj gelir). "Sen beni sevmiyor musun cevap yazmadın hala kaan, nerelerdesin :(" seviyoruz ya seviyoruz her dakika mesaj mı geçmek gerek seviyorum diye anlamıyorum ki, o kadar işin arasında nasıl mesaj atayım sana ben. Neyse dur şöyle yazayım. "sevmez miyim canım benim yaa kıyamam. sabah biraz geç uyandım acelele yazıp göndermiştim ama demekki gitmemiş. Ben de diyorum içimde kötü bir his var, bundanmış :/"...

12:01: (yemek vakti) Aslında İpek'e söz verdim ama şimdi taa onun evine kim gidecek en iyisi işim çıktı diyeyim, beklemesin beni. "canım bizim kurumda şimdi yurtdışından misafirler geldi onları yemeğe götürmemiz gerek, o yüzden ben gelemeyeceğim. öptüm kocaman"...

12:20: (lokanta) ustam şimdi sen önden bize aparitif birşeyler getir sonra her zamanki gibi kuşbaşı sonra da kapanışı ciğer ile yaparız... aaa mesaj geldi, kimmiş bakalım. İpek'ten. Bakalım yine ne yumurtlayacak. "aşkım ben de gitmem  o zaman, sen gelmiyorsan :/".... "biz ciğer yiyoruz. İpek sanada paket yaptırayım mı göndersinler, yersin"... Sanırım telefonunun sesi kısık cevap gelmedi....

15:00 (iş yeri) Aylin (stajyer) kızım gel şu kağıtları al fotokopilerini çekip getir bana ama sırası karışmasın, sakın zımbalama. Bu arada Aylin pembe sana çok yakışmış (derken mesaj gelir) İçine mi doğdu nedir kızın... Evet aylin, go aylin, koş aylin, ah aylin... neyse cevap yazalım "İpekcim canım şu an çok işim var ama akşam 7'de görüşelim, senden başka bir şey düşünemiyorum özledim."

18:10 (telefon çalar) "kaan akşam 19:30'da maç var necati'ye de söyledim seni de yazdık takıma hadi görüşürüz dıt dııttt" ne diyeceğim ben şimdi bu kıza yahu hep ekip duruyorum, intihar etmese bari. yok ya aklı başında duruyor gibi. Neyse iyi ki iş var, o olmasa nasıl bahane bulacağım. Seviyorum ama kendime de zaman ayırmam gerek ne yapabilirim...
- Canım hani bizim şu misafirler vardı ya hımm onlarla olan işimiz uzadı biraz. Sanırım akşam yediye yetişemeyeceğim, haber vereyim de bekleme beni..
+ Ama yaa hep böyle yapıyorsun kaan, o kadar makyajı boşuna mı yaptım ben :(
- İpekcim sen makyajsız da güzelsin hem ne var silmeye hemen silersin. Ayrıca silme ne olacak sabah silersin!
+ Ama o zaman rüyama üç harfliler girermiş diyorlar...
- Kim çıkartıyor canım bunları, yalaann. makyajını silmezsen rüyanda en fazla 4 harfli görürsün o da benim zaten haha :)
+ Çok komik!. dıt dıtt dııttt..
- Neyse, bir çiçek alır giderim alırım gönlünü. maça odaklanayım ben :)
22:00 Maçtan sonra da çorba iyi oldu yahu. Neyse bugün çok yoruldum, eve gideyim en iyisi. İpek ne yapıyor acaba. Uyumuş mudur ki. Arayalım bakalım, anlarız. Öhömmm....
- Merhaba ipek nasılsın canım, maçtan yeni çıktım da arayayım dedim
+ seni düşündüm hep acaba beni ne kadar seviyor diye.
- yaa öyle mi ne şeker. ben de hep seni düşündüm maçtayken. hatta bir an  dalmışım baktım gol olmuş. varsı olsun senden önemli mi :)  (20 dakika sürer konuşma)
22:30 Bir kahve yapayım da internete bakayım bakalım ne var ne yok, az biraz tweet atayım, saçmalayayım. Belki bloga yazı falan da yazarım. Bir iki kıza daha 30 yaşına geldiğinde hala evlenmediysen seni ben alacağım diyeyim. Bekarım, yalnızım diyeyim. Sarışın öğretmen masalına devam edeyim. Blog maillerine bakayım ama cevap vermeyeyim. Mesajlara cevap yazayım, kahve içsek diyenlere neden olmasın diyeyim, ortada kalsın.. tüm bunları derken uykum gelsin.

00:30 Sanırım İpek'i seviyorum. Bu kadar ilgisizliğime rağmen hala benimle ona daha fazla zaman ayırmayalım. Dur bir mesaj yazayım sabah görünce mutlu olsun...

--------
Bitti. Yazılan isimler temsilidir :) Yukardaki örneğimiz klasik eli yüzü az da olsa düzgün Türk erkeğini yansıtmaktadır. Aşk nedir bilmez bunların çoğu, bazıları hiç takmaz bazıları da aşk nedir bilir gibi yapar. O yüzden pek fazla beklentiye girmemek gerek.

Ama 00:30'da böyle aşka da gelebilirler bazıları mesela ben. Hani ne kadar ayı olsam da kazmalık konusunda doçentlik diplomam olsa da karşımdakinin sevgisini görünce böyle kedi gibi olabiliyorum. Tabii bu çok uzun sürmüyor uyuyup uyanınca unutuyorum. Telefonla mesajla olmuyor, ya da hafta da bir kaç görüşmeyle. Evlenmek gerek :) O zaman sanırım aşkın 1 gününü daha anlamlı bir şekilde yazabilirim. Şimdi yok, malzeme bu kadar. Ama cevherim çok fazla ama yerim dar, zamanım dar :)



0 yorum:

Yorum Gönder

Blogger tarafından desteklenmektedir.