30 Aralık 2012 Pazar

İç Giyim Önemlidir Diyormusun

İç Giyim Önemlidir

Giydiğimiz kıyafetlerin seçiminde hepimiz çok titiz davranırız. Seçim yaparken, modeline, rengine ve rahat olmasına önem veririz. Ancak konu iç giyim olduğunda, bir çok önemli hususu gözden kaçırır, ihmal ederiz. Aslında kıyafetlerimizin altına giydiğimiz bu özel giysileri seçerken, dış giysilerimizden daha titiz davranmamız gerekir.

İç giyim ürünlerini alırken, seçiminizi neye göre yaptığınızı hiç düşündünüz mü? Yani, biçimini mi, kumaşını mı, rahatlığını mı, yoksa rengini mi göz önüne alıyorsunuz? Yanıt olarak “hepsini” dediğinizi duyar gibiyiz. Ancak bütün bu sözler, iç çamaşırı giyenler için geçerli!

Çünkü günümüzde artık iç çamaşırı giymeme alışkanlığı da başladı. Çamaşır kullanmamak, belki ferahlık açısından rahat bir seçim olabilir, ancak siz yine de sağlığınızı ihmal etmeyin ve iç çamaşırlarınızı üzerinizden eksik etmeyin.



İç giyim ürünlerini satın alırken, öncelikle kumaşına dikkat etmek gerekir. Bunun için pamuklu kumaşlar önerilir. Özellikle hassas cilde sahip olan kişilerin buna mutlaka özen göstermeleri gerekir. Bazı kadınlarda iç çamaşırının, lastik yerinin deriyle temas ettiği bölgede alerji meydana gelebilir. Hatta bu bölgelerde baskı nedeniyle kaşıntı veya kızarıklık da oluşabilir. Bu nedenle neye allerjimizin ve hangi iç giyim ürününün kendimize uygun olduğunu önceden belirlemeliyiz. Ayrıca, iç giyim ürünlerinin vücumuzu rahat ettirecek nitelikte olmalarına da özen göstermemiz gerekir. İç giyim ürünlerinin vücudu sıkması durumunda, o bölgedeki yağ dokusunda bazı kayıplara yol açabilir. Bunun yanında, baskı oluşan deri bölgelerinde temastan dolayı egzama gibi rahatsızlıklar da meydana gelebilir.

Bayanların göğüs yapıları birbirinden farklıdır. Bu nedenle uygun sütyen seçerken, çok sıkı olmamasına ve lastiğin tene temas etmemesine dikkat etmek gerekir. Çünkü, eğer lastik açıktaysa, lateks alerjileri meydana gelebilir.

Atlet konusuna gelince; atletler her şeyden önce kış aylarında vücudu soğuktan korurlar, yaz aylarında ise teri emerek vücudun ıslak kalmasını engellerler. Ancak günümüzde gençler Atlet giymekten pek hoşlanmamaktadır. Atletler ayrıca dıştan giyilen giysilerin tene temasını engeller. Özellikle pamuk içeren kaliteli iç giyim ürünleri kullanırsanız, vücudunuzu bir zırh gibi kavrarlar ve dışardan giydiğiniz sentetik kıyafetlerin teninize temasını engellerler.

Bayanlar, özellikle külot seçiminde dikkatli ve hassas davranmalıdırlar. En sık görülen jinekolojik sorunların başında, vajinal enfeksiyonlar gelmektedir. Şiddetli kaşıntı, yanma hissi, sık idrara çıkma, idrar yaparken yanma, cinsel ilişki sırasında ağrı, kötü kokulu akıntı gibi belirtiler, vajinal enfeksiyonların belirtileridir. Bu gibi durumlarda bayanların, hekim tedavisi ile birlikte, çamaşır seçimine de dikkat etmeleri gerekir. Vücudu fazla sıkmayan sliplerin kullanılması önerilmektedir. Sürtünme nedeniyle kadınların ter bölgelerinde tahriş egzamaları meydana gelebilir. Kullanılan iç giyim ürünleri tamamen pamuk olmasa da, pamuk oranının yüksek olması gerekir. Ancak kişinin hiçbir şikayeti, herhangi bir maddeye reaksiyonu yoksa, naylon çamaşır da kullanabilir.

Ancak yaz aylarında özellikle naylon içeren çamaşırlardan uzak durmak gerekir. Bunun nedeni terleme nedeniyle oluşan mantar enfeksiyonlarının yaz aylarında daha sık görülmesidir. Özellikle kalçaların arasına giren ve pantolondan izi belli olmasın diye tercih edilen tanga veya g-stringleri çok da tercih etmemek gerekir. Çünkü bu tip iç giyim ürünleri, eğer giyilen pantolon sentetikse veya sentetik karışımından oluşuyorsa ve kişinin de sentetiğe karşı duyarlılığı varsa, ciltte yine bazı egzamaların ortaya çıkmasını kolaylaştırmaktadır. Ancak, hiçbir şikayeti olmayan ve sentetiğe duyarlılığı olmayan bayanlarda bahsettiğimiz egzamalar ve diğer rahatsızlıklar yaşanmayabilir.

Renkli iç giyim ürünleri satın alırken, kumaşı renklendirmek için kullanılan boyalara dikkat etmek gerekiyor. Çünkü bazı boyamalarda, içeriğinde kansorejen madde bulunan boyalar kullanılabiliyor. Bu nedenle aldığınız iç giyim ürünlerinin doğal boyalarla renklendirilmiş olup olmadığını öğrenmekte fayda var. Birçok ünlü firma, sattıkları iç giyim ürünlerinin renklendirilmesinde kullandıkları boyaların kansorejen madde içerip içermediğini ambalaj üzerinde belirtmektedirler. Boya maddesi kadar, iç giyim ürünlerinin yıkanması da büyük bir dikkat gerektirmektedir. Deterjanlara karşı alerjisi olan kişiler, az miktarda deterjanla bile rahatsızlık hissedebiliyorlar. Bu gibi durumlarda kullanacağınız deterjanın özelliğine ve yıkadıktan sonra iç giyim ürünlerinin iyi durulanmış olmasına dikkat ve özen göstermek gerekir.



İç giyim ürünleri satın alırken aşağıda yazılanları unutmayın!

ü  Bedene uygun, kesimi rahat, dar olmayan iç çamaşır giyilmelidir.

ü  Her tarafı pamuklu iç çamaşır kullanılmalıdır. Özellikle çamaşırın ağ kısmının mutlaka pamuklu olmasına dikkat edilmelidir.

ü  Genital bölge mümkün olduğu kadar kuru tutulmalıdır. (Banyo, deniz ve havuzdan sonra iyice kurulanmalıdır.)

ü  Kokusuz ve renksiz tuvalet kağıdı, ped gibi hijyenik ürünler kullanılmalı, deodorant, vajinal duş gibi ürünlerden kaçınılmalıdır.

ü  İç çamaşırlarının yıkandıktan sonra ütülenmesi de, mikroorganizmaların ölmesi açısından önemlidir. Çünkü bu enfeksiyonlar sık tekrarlama eğilimindedir ve çamaşıra kuru ısı uygulaması, bu mikroorganizmaları etkisiz hale getirilebilir.

ü  Çamaşırların düzenli olarak ve sık sık değiştirilmesi gerekir.

ü  İç çamaşırlarını yıkarken, mümkün olduğu kadar yumuşatıcı kullanımından kaçınılmalıdır. Yumuşatıcılar ve bazı deterjan artıkları da çamaşırların yüzeyinde kalarak, kimyasal irritasyona sebep olur. Bazı mikroorganizmalar nemli, sıcak ortamlarda naylon ve naylon karışımlı ürünlerde daha çabuk ürer.

ü  Sıkı pantolonlar ve iç çamaşırları havalanmayı engelleyerek, mikroorganizmaların artmasına sebep olabilir. Islak mayo veya nemli iç çamaşırı da bu enfeksiyonların artmasına sebep olabilir.

ü  Özellikle vajinal enfeksiyonu olan kadınların tamamıyla pamuklu iç çamaşırlarını tercih etmeleri ve mümkünse etek giymeleri sağlıklıdır.

ü  Göğüsleri sıkıştıran sütyen modellerinden kaçınılmalı, bedene ve vücut yapısına uygun sütyen modelleri kullanılmalıdır.

ü  Gebelik döneminde sütyen ölçüsü çok sık değiştiğinden, bu dönemde uygun ölçüde sütyen kullanımına daha çok dikkat edilmelidir. Özellikle gebeliğin son aylarında göğüs uçları hassaslaştığından, sentetik ürünlerden kaçınılmalıdır.

ü  Doğum sonrası dönemde bedene uygun emzirme sütyeni alınmalı, meme uçlarından süt gelebileceğinden, göğüs pedi kullanımına özen gösterilmelidir. Meme ucunun tahriş olmaması için pamuklu çamaşır önerilir.





0 yorum:

Yorum Gönder

Blogger tarafından desteklenmektedir.